Highschool DxD Nedir? Neden bu kadar popüler oldu?
Anime kültürüne uzaktan yakından dokunmuş herkesin adını duyduğu Highschool DxD serisini, blog yazımızda en ince detaylarına kadar inceleyeceğiz. Türkiye'de neden bu denli popüler olduğunu, diğer ecchi animelerden farkını etraflıca konuşacağız. Yazıma ecchi türünü açıklayarak başlamak istiyorum. Ecchi (エッチ), Japonca’da cinsel içerikli ama tam anlamıyla pornografik olmayan medya türlerini tanımlamak için kullanılan terimdir. Ecchi'de cinsel içerik abartıya kaçmaz ve genelde ecchi animeler sansürlenir. DxD serisinin de yayınlanan bütün TV sürümleri sansürlüdür fakat sansürsüz olarak bildiğimiz ama aslında "Blu-ray/DVD" versiyonuna ait sürümlerde sansür yoktur nitekim OVA bölümlerinin pek çoğunda da cinselliğin aşırıya kaçtığını ve sansür uygulanmadığını görürüz. Ecchi türüne ait animelerin pek çoğunda bu durum böyledir hatta OVA bölümlerinin birinde %90 bütün karakterler sahile gider. Seriyi incelemeye ilk ve ana sezondan başlamak istiyorum.
1- Highschool DxD

Issei Hyoudou, sapıklığıyla tanınan sıradan lise öğrencisidir. En büyük hayali, bir gün kendi haremini kurmaktır fakat daha ilk buluşmasında "düşkün" bir melek tarafından vahşice katledilir.
Issei kelimenin tam anlamıyla ölüme terk edilmişken Rias Gremory adındaki güzel ve gizemli üst sınıf öğrencisi tarafından şeytan olarak yeniden diriltilir. Rias, aynı zamanda soy bakımından oldukça güçlü bir şeytan ailesinin varisidir ve artık Issei'nin yeni "efendisi"dir. Issei, Rias’ın liderliğini üstlendiği Okült Araştırma Kulübü’ne katılır ve şeytani görevlerle dolu yeni hayatına ilk adımı atar.
Sezon boyunca Issei yeni şeytani güçlerini keşfeder, çeşitli doğaüstü düşmanlarla savaşır ve Rias başta olmak üzere kulüpteki kızlarla yakın ilişkiler kurmaya başlar. Tüm aksiyonun yanı sıra, bolca mizah, ecchi sahne ve fan servisi içeren sezon, izleyicilere hem eğlenceli hem de aksiyon dolu bir giriş sunar.
Listene eklemek için: Tıkla
2- High School DxD NEW

High School DxD NEW, Issei Hyoudou’nun şeytani hayatının daha da karmaşıklaştığı, bol aksiyonlu ve ecchi dolu maceraların devam ettiği ikinci sezondur. Sezon iki ana hikâye arkından oluşur:
1. Kısım: “Excalibur of the Moonlit Schoolyard Arc” (Ay Işığı Vuran Okul Bahçesindeki Excalibur)
Issei ve Okült Araştırma Kulübü; kutsal kılıçlar Excaliburları, çalmak için plan yapan melek, düşmüş melek ve kilise fraksiyonları arasındaki gerilime karışır.
Kutsal Kılıç Programı’na katılan eski dostları Xenovia ve Irina, düşman mı dost mu belli olmayan rollerle hikâyeye dahil olur. Bu kısımda, Issei’nin kiliseden gelen karakterlerle olan ilişkileri de biraz daha derinleşir.
2. Kısım: “The Vampire of the Suspended Classroom Arc” (Uzaklaştırılmış Sınıfın Vampiri)
İkinci ark, Vali Lucifer ve kurduğu güçlü suç organizasyonu Kaos Tugayı (Chaos Brigade) ile yapılan çatışmayı konu alır.
Vali, Issei’nin taşıdığı Kızıl Ejderha İmparatoru'nun (Red Dragon Emperor's) gücüne büyük ilgi duymaktadır. Issei’nin gücünü ele geçirmeyi planlayan Lucifer ile ekibimiz karşı karşıya gelir.
Sezonun sonunda Issei’nin gücü önemli ölçüde artar fakat bu durum daha da büyük savaşların başlayacağının işaretidir.
Listene eklemek için: Tıkla
3- Highschool DxD BorN

High School DxD BorN, Issei ve Okült Araştırma Kulübü’nün yeni düşmanlara karşı savaştığı, karakter gelişimlerinin hızlandığı ve romantik bağların daha da derinleştiği heyecan dolu sezondur. Sezon aynı zamanda Kaos Tugayı (Chaos Brigade) ve en güçlü üyelerinden biri Vali Lucifer ile yaşanan çatışmanın devamı niteliğindedir.
Ana Hikâye Akışı:
Kaos Tugayı Tehdidi ve Tanrılar
Sezon, Issei'nin ve arkadaşlarının Kaos Tugayı’na karşı verdiği mücadeleyle başlar. Ancak bu kez yalnızca düşmüş melekler ve sıradan melekler değil, Norse (İskandinav) mitolojisinden Tanrı Loki de devreye girer. Loki’nin ortaya çıkışı, olayları çok daha büyük bir savaşa doğru sürüklenen küçük bir domino taşı etkisi yapar.
Issei'nin Travması ve Güç Arayışı
Issei, önceki savaşlardan kalan duygusal travmalarla boğuşmaktadır. Duygusal travmaları çok sevdiği Rias'la olan ilişkisine zarar verecek seviyelere ulaşır. Sezon, Issei’nin sadece fiziksel değil duygusal gelişimini de gözler önüne serer.
Great Red ve Ddraig'e Dair Gerçekler
Issei'nin içinde barındırdığı ejderha Ddraig hakkında daha fazla bilgi verilir. Aynı zamanda “Ejderhaların Ejderhası” olarak bilinen Great Red'in adı, ilk kez ciddi şekilde anılır ve doğaüstü dengesinin ne kadar hassas olduğu ortaya çıkar.
Not:
Sezonun son bölümleri, light novel’dan ciddi sapmalar içerdiği için birçok hayran tarafından eleştirilmiştir. Özellikle finaldeki bazı olaylar, karakterlerin gelişimi açısından tutarsız bulunmuş ve bu nedenle 4. sezon olan High School DxD Hero, 3. sezonun finalini yeniden yazarak düzeltmiştir.
Listene eklemek için: Tıkla
4- Highschool DxD Hero

High School DxD Hero, serinin dördüncü sezonudur ve önceki sezon BorN’un tartışmalı finalini yeniden yazarak başlar. Sezon, light novel’daki olaylara daha sadık kalınarak Issei’nin kişisel gelişimini, Rias ile olan ilişkisinin ilerleyişini ve doğaüstü savaşların giderek büyümesini konu alır.
Sezon Başlangıcı: Alternatif Devam
Dördüncü sezon, BorN'un yani üçüncü sezonun sonundaki olayları geçersiz sayarak oradan başlar. İzlerken kafa karışıklığı yaşamamanız için uyarıdır.
Issei’nin içindeki Welsh Dragon'un (Ddraig'in) gücünü daha fazla kontrol etmesiyle birlikte yeni ejderha zırhını (Boosted Gear Scale Mail) kullanabilmesine odaklanır.
Kyoto Gezisi ve Tanrılarla Savaş
Issei ve arkadaşları, Kuoh Akademisi’nin Kyoto gezisine katılırlar.
Ancak burada Youkai (Japon mitolojisinden doğaüstü yaratıklar) ve hero fraksiyonu tarafından saldırıya uğrarlar.
Bu süreçte, Yasaka adlı tilki tanrıçası kaçırılır ve ekibimiz kurtarmak için zorlu mücadeleye girişir.
Issei’nin Bastırılmış Duyguları
Issei, Rias’a hislerini açıkça ifade edememektedir.
Bir yandan güçlenmeye çalışırken bir yandan da geçmişteki travmalarla ve özgüvensizliğiyle yüzleşir.
Sezonun en önemli duygusal anlarından biri, Issei’nin Rias’a duygularını sonunda açıkça itiraf etmesidir.
Güçlenme ve Yeni Tehditler
Issei, ejderha gücünü daha iyi kullanabilmek adına Pyon Pyon (Bunny Mode) ve diğer alternatif formları geliştirir.
Sairaorg Bael ile yaptığı dövüş, Issei’nin hem fiziksel hem de ruhsal olarak ne kadar büyüdüğünü gösteren efsanevi sahnedir.
High School DxD Hero, hem duygusal hem aksiyon anlamında serinin en dengeli sezonlarından biridir. Eleştirilen 3. sezonun ardından seriye yeniden güven kazandırmış ve light novel takipçileri tarafından olumlu karşılanmıştır.
Çok Önemli Not:
Dördüncü sezonun en çok eleştirilen noktası çizimlerdir. Çizim değişiminin en büyük sebebi stüdyo değişikliğidir. İlk üç sezonu üstlenen TNK Stüdyosu'nun tarzı daha klasik, koyu çizgili ve fan servis odaklıydı. Bahsettiğimiz üzere üçüncü sezonun sonunda novel'den aşırı sapmaları ve karakter gelişimini etkilemeleri üzerine seri Passione Stüdyosu'na verildi. Passion Stüdyosu light novel'e daha sadık, daha yumuşak hatlı ve modern bir çizim tarzı benimsedi. Yeni stüdyonun çizimleri fan kitlesi tarafından ağır eleştirilere tabii tutuldu. Benim de en çok eleştirdiğim konulardan biridir. Keşke TNK novel'in bu kadar dışına çıkıp seriyi kaptırmasaydı.
Listene eklemek için: Tıkla
OVA’lar, Specialler ve İzleme Sırası
1. Sezon OVA’ları
OVA 1 (Bölüm 13) – “Oppai, Minorimasu!”
Okulda, kızların göğüs boyutları küçülerek geri döndüğü söylentisi yayılır.
1. sezondan sonra izlenmelidir.
OVA 2 (Bölüm 14) – “Oppai, Motomemasu!”
Issei, lanetli tabutu incelerken sapık Mısırlı büyücü Unas tarafından ele geçirilir.
OVA 1'den hemen sonra.
2. Sezon OVA’ları
OVA – “Oppai, Tsutsumimasu!”
Vali ile yapılan savaşın ardından ufak rahatlama bölümü.
2. sezondan sonra.
3. Sezon OVA’sı
OVA – “Yomigaeranai Fushichou”
Ekip, tekrar dirilen ölümsüz düşmanla mücadele eder.
3. sezondan sonra.
DX OVA’ları (Light Novel Limited Edition)
- DX.1 OVA: Eğlenceli, bağımsız fan servis bölümü.
- DX.2 OVA: Rias, Akeno ve Asia’nın etrafında dönen mini macera.
4. sezondan sonra ya da bonus olarak izlenebilir. Hikâyeye etkisi yok.
Special (Özel) Bölümler
1. Sezon Blu-ray/DVD Specials (Toplam 6 özel bölüm):
Kısa, 3-5 dakikalık mini bölümler. Tamamen fan servis ve komedi odaklı.
Örn:
- Koneko’nun cinsel karakter dönüşümü
- Asia’nın “kötü kız” olmaya çalışması
- Dress Break tekniğinin doğuşu
1. sezon bittikten sonra herhangi bir zamanda izlenebilir.
2. Sezon Specials (Blu-ray/DVD ile):
- Plaj, kaplıca, günlük hayat gibi konular.
2. sezondan sonra.
3. Sezon Specials:
- Hafif içerikli, genellikle mizaha odaklı.
3. sezondan sonra.
4. Sezon Special – “Taiikukan-ura no Holy” (Bölüm 0):
Resmî 4. sezon başlamadan önce yayınlandı.
4. sezona başlamadan önce izlenmeli.
Önerilen İzleme Sırası (OVA & Specials Dahil)
1. High School DxD (1. sezon)
└─ OVA 13-14 + Specials
2. High School DxD NEW (2. sezon)
└─ OVA + Specials
3. High School DxD BorN (3. sezon)
└─ OVA + Specials
4. Special Episode 0 – “Taiikukan-ura no Holy”
5. High School DxD Hero (4. sezon)
└─ DX.1 ve DX.2 OVAs (İsteğe bağlı fan servis)
DxD Türkiye'de Neden Bu Kadar Popüler Oldu?
Japon anime endüstrisi dünya çapında büyük hayran kitlesine ulaşmışken bazı seriler belirli ülkelerde çok daha fazla yankı uyandırabiliyor. Türkiye'de bu etkiyi en fazla hissettiren serilerden biri de hiç şüphesiz High School DxD.
Her sezonuyla sosyal medyada konuşulan, her yeni karakteriyle forumlarda başlık açılan, hala 5. Sezon tarihi sorulan bu ecchi/fantastik seri, neden özellikle Türk anime severler arasında bu kadar yoğun ilgiyle karşılandı?
Aşağıda, bu popülerliğin temel dinamiklerini derinlemesine inceliyoruz:
1. Harem + Fan Servis: Türk İzleyicisinin İlgisini Çeken Kombinasyon
Türkiye’deki anime izleyici kitlesi büyük oranda ergenlik veya genç yetişkinlik dönemindeki erkek bireylerden oluşuyor. Gençler eğlenceli, cesur ve cinsel göndermeli içeriklere yüksek ilgi gösteriyor.
High School DxD, tam da bu demografiye hitap eden yapım:
- Meme vurgulu sahneler (“oppai” kültürü),
- “Yanlışlıkla” düşüp kıza sarılmalar,
- Kız karakterlerin ana kahramana ilgi duyması gibi klişe ama eğlenceli sahneler,
- Ve tabii ki: haremin merkezindeki saf ama sapık karakter Issei.
"Burada Issei karakterine parantez açmak istiyorum. Ecchi türüyle fazlasıyla haşır neşir biri olarak izlediğim hiçbir animede Issei'yle özdeşleştiğim kadar ana karakterle özdeşleşemedim. Issei'yi kendi içerisinde özel kılan durum da bu. Asia rage sahnesini hala açıp açıp izlerim. Beni en çok etkileyen rage sahnelerinden biridir. Issei'nin cana yakın ve hepimizden biriymiş gibi hissettirmesi Türk izleyici kitlesiyle özdeşleşmesinde çok etkili oldu."
Bileşim, eğlence arayan Türk izleyicisi için biçilmiş kaftan.
2. Kolay Takip Edilebilir Hikâye
High School DxD'nin hikâyesi:
- Karmaşık değil,
- Sürekli yeni karakter tanıtımlarıyla tazelik kazanıyor,
- İyi-kötü, melek-şeytan gibi basit ama güçlü semboller üzerine kurulu.
Animeye yeni başlayan Türk izleyiciler, Death Note ya da Attack on Titan gibi karmaşık yapımlara kıyasla DxD’nin daha eğlencelik, anlaşılır ve rahat izlenebilir oluşunu tercih edebiliyor.
3. Doğaüstü Öğeler ve Motiflerin Çekiciliği
Türkiye'deki genç izleyici, doğaüstü içeriklere ilgi duyar:
- Melekler ve şeytanlar,
- Ejderhalar,
- Mitolojik tanrılar (Loki, Odin vs.).
DxD, bu unsurları bolca barındırıyor ve görsel cazibeyle süslüyor. Özellikle “şeytan ama seksi” kavramı, kültürel olarak tabu sayılabilecek bazı temaların animede eğlenceli şekilde işlenmesini sağlıyor. Bu da merak uyandırıyor.
4. Mizah ve Absürt Komedi
Anime boyunca Issei’nin “oppai” takıntısıyla yaşadığı komik olaylar, özellikle Türk izleyicisinin hoşuna gidiyor.
Bizde de hafif sapık ama iyi kalpli karakter klişesi oldukça sempatik karşılanır.
- “Dress Break” adlı özel gücüyle kızların kıyafetlerini patlatan karaktere gülüp geçilir.
- Kendi kendine "Harem Kralı olacağım!" diye haykıran başrolün ciddiye alınmaması ve sevilmesi, tam Türk izleyicisinin tarzı.
Hafif sapık ama iyi kalpli karakter kavramına değinmek istiyorum. Her erkeğin içinde hafif sapık olmasından dolayı Issei'yi çok daha hızlı benimsiyoruz. İyi kalp de eklenince arada yaptığı jestlerle tavlıyor bizi Issei. Meşhur düğün sahnesi geldi direk aklıma, Issei gibi öfkelenip hemen yeni sezona geçmek isteyince anladım seriye ne kadar bağlandığımı.
5. Sosyal Medya ve Paylaşım Kültürü
Twitter, YouTube Shorts, Instagram Reels ve Discord sunucularında:
- DxD karakter editleri,
- Rias Gremory cosplayleri,
- Issei’nin “oppai dragon” sahneleri gibi içerikler sıkça döner.
Bu da hem algoritmalarla hem kulaktan kulağa yayılarak daha fazla kişiyi çekmeye başlar. Kısacası viral döngü oluşur.
6. Karakter Çeşitliliği: Herkese Hitap Eden Waifu'lar
DxD'deki kız karakterler sadece seksi figürler değildir, aynı zamanda:
- Rias: olgun ve lider ruhlu,
- Akeno: gizemli ve baştan çıkarıcı,
- Asia: masum ve korumacı,
- Koneko: sessiz ama derin,
- Xenovia: güçlü ve düz mantıklı.
Bu çeşitlilik, her izleyicinin “Benim favorim şu!” diyebileceği karakter bulmasını sağlar.
DxD'nin bir başka vurucu noktalarından biri. Gerçekten herkesin sevebileceği bir karakter bulması. İlk sezonları daha çok beğenmemin sebeplerinden biri de budur, karakter derinliği ve işlenişi ilk sezonlarda kesinlikle daha iyiydi. Her karakterin arkaplanı ve derinliği gayet güzel aktarılıyordu, sonraki sezonlarda bu olay bir tık daha düşürüldü ve bu durum yeni karakterleri favori seçen insanların azalmasına neden oldu. Bunun en güzel örneği Rias'dır. Seride her karaktere biraz da olsa sempati besliyorsunuz fakat Rias'ı ayrı yerde tutuyorsunuz çünkü serinin başından beri gelişimi en derin ve detaylı şekilde işlenen karakter Rias. Akeno vs Rias tartışmaları hala süregeliyor.
7. Ulaşılabilirlik ve Kalıcı Etki
- Tüm sezonlar kolayca bulunabiliyor (çeşitli sitelerde Türkçe altyazılı mevcut),
- Blu-ray versiyonlarıyla sansürsüz izlenebiliyor,
- YouTube'da bile özetleri, en iyi sahneleri kolayca ulaşılabilir.
İzlemesi kolay, etkisi kalıcı ve yıllar sonra bile adından söz ettirebilecek “kült” anime haline geliyor.
Sonuç: Eğlencelik Anime Arayan Türk Genci için Biçilmiş Kaftan
High School DxD, Türkiye’de büyük oranda eğlence, merak ve görsel tatmin arayan genç izleyicilerin beğenilerine hitap etmeyi başaran seri.
Ecchi ve harem türünün bayrağını taşıyan yapım, "yetişkinliğe geçişte animeyle tanışma evresi"nin bir parçası hâline gelmiş durumda.
Ve kabul edelim...
Rias Gremory ve Akeno gibi karakterler olmasa DxD bu kadar izlenir miydi?
Muhtemelen hayır.